Hayat Devam Ediyor adlı dizide canlandırdığı Berat Altındağ karakteri ile her platformda seslerini duyurmaya çabalayan atanamayan öğretmenlerin sorunlarını beyaz cama taşıyan Ali Ersan Duru; oynadığı karakter sayesinde, öğretmenlerin mücadelesiyle empati kurduğunu söylüyor. Kendi ailesinde de öğretmenler olduğunu belirten genç oyuncu, oynadığı dizinin topluma mesaj verme derdi olduğunu, dizideki önemli toplumsal sorunlardan birinin de kendisi aracılığıyla anlatıldığını belirtiyor.
1984 Ankara doğumlu olan Ali Ersan Duru, oyuncu olmak için ilk adımını 18 yaşındayken atar. Ailesinin, birçok tipik Ankaralı aile gibi kamu kurumlarında çalıştığı Duru, ailesinin bankacı olması beklentisiyle üniversiteye kaydolur. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Maliye Bölümü’nü bitirdiğinde, kendisine yapılan “Ankara’ya dön” çağrılarının aksine, kafasına koyduğu oyunculuk eğitimini almak için İstanbul’un yolunu tutar. Oyunculuk fikri aklına düşmüştür bir kere, kolay kolay da çıkacağa benzemiyordur. “Bu işi yapacaksam, önce eğitimini almalıyım” fikrini benimseyen Duru, İstanbul’a gelerek önce amatör tiyatro yapan çeşitli gruplarla birlikte çalışır, ardından da Stüdyo Oyuncuları’na katılır ve 3 yıl boyunca Şahika Tekand’dan oyunculuk dersleri alır. Bu sırada ailesini de bu fikre ikna etmiştir ve desteklerini almayı başarır. Oyunculuk dışında hiçbir şeyin kendisini mutlu etmeyeceğini ifade eden Ali Ersan Duru’nun yolu, bir arkadaşı sayesinde Mahzun Kırmızıgül ile kesişir ve tanınırlığını arttıran Hayat Devam Ediyor adlı televizyon dizisine başlar. Burada canlandırdığı Berat Altındağ karakteri, idealist bir öğretmen adayıdır. Eğitimini aldığı öğretmenlik mesleğini, atanamadığından dolayı yapamayan Berat, arkadaşlarıyla birlikte atanmaları için çeşitli yollarla mücadele etmektedir. Ali Ersan Duru da canlandırdığı karakter kadar idealist bir yapıya sahip. Oyunculuk mesleğinin, hiç bitmeyen bir öğrenme süreci olduğunu idrak eden Duru, bugünlere gelene kadar farklı sektörlerde birçok işte çalışmış. Çocukluğundan beri hayalini kurduğu mesleği yaptığını ifade eden Duru, kendini geliştirmek için sürekli çalıştığının da altını çiziyor.
29 Eylül 2012 Cumartesi
14 Eylül 2012 Cuma
İYİ İNSANLARIN GÜZEL ATLARI
24 Ocak 2007 tarihinde yazılmıştır
Hani diyor ya usta; “o iyi
insanlar, o güzel atlara binip gittiler” diye. Gittiler mi sahiden? Dönmeyecekler
mi? Onlar giderken bizler, cenazeden cenazeye mi koşacağız böyle? Daha Hrant Dink’in
toprağı kurumadan, İsmail Cem’in ölüm haberi düştü sayfalara. Üstelik 14 yıldır
acısını bir nebze bile hafifletemediğimiz Uğur Mumcu’yu anarken. Biz sürekli
düşünen aydınlarımızı anarak ve onların cenazelerini kaldırarak mı olgunlaşacak
bir toplumuz? Yoksa giderek telafisi mümkün olmayan bir çıkmaza doğru mu
sürükleniyoruz? Yaşar Kemal haklı çıkıp da, iyi insanlar teker teker giderken;
seyretmek mi düşüyor bizlere? Bana sorarsanız, olanlardan bizler de sorumluyuz.
Tetikleri çektirenler ya da çekenler kadar, koruyamayanlar da sorumlu. Korumak
da sadece kolluk kuvvetlerinin işi değil zaten. Silkinme vakidir dostlar. Ayağa
kalkıp haykırma vaktidir. Miletlerin değil, onları yöneten devletlerin çıkar
çatışması olduğunu tüm yaşadıklarımızın, söyleme vaktidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)