![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinHfkT9EPxmZ-AheLXXhxH3ynShVZITnbIM8fAKwi-Wsrt2n6IfxjhEBswmtOMa0RT5AmEWxSwP7HK0K6G8q82weEsYgwrryWYk2O4AWcMO11NOrNILyLFjZPFwSQLJW4GZcI-OHGFVBWq/s320/halil_sezai3.gif)
Türkiye onu, Aytaç Ağırlı’nın yazıp yönettiği, en duygusuz insanları bile ağlatan “İncir Reçeli” filmindeki romantik adam rolüyle tanıdı. Ihlamurlar Altında, Türkan gibi çok izlenen dizilerde bazı rolleri vardı ama müziğini bilmeyen insanların fazla dikkatini çekmedi. “İsyan” adlı parçasıyla ilk çıkışını yaptığında, bu nedenle yüzü hiç yabancı gelmedi kimseye.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgGMZSQ-8a2YjmJCNbaMn8Wjl8IduCxwXtfs2b9wEDUgBsFhRQnmVtfEt2-x6wm2gG3z0WmjXS4a1TLNbFQ25-jK9BUmsF8pyHBVvriqQJFxYg68f1MpozZncf6c0Umc1RgbrviMbpWT3j9/s320/halil_sezai.gif)
OKULUN TEMBEL AMA POPÜLER ÇOCUĞU
Okuldan
sonra ise hem tiyatro sahnesindedir hem de para kazanmak için dizi setlerinde. İçindeki
müzik sevdası da bir yandan bolca beste yaptırıyordur. Zaten lise yıllarında da
gitar çalabilen her genç gibi oldukça popüler bir dönem geçirmiştir.
Arkadaşlarıyla kurdukları müzik grubuyla Mavi Sakal, Bülent Ortaçgil, Fikret
Kızılok şarkıları çalarlar. Yıllar geçtikçe albüm fikri oluşmaya başlar
kafasında ama sahne ve setler arasında mekik dokurken, cesaret edemez uzun bir
süre. O da kanepesine kurulur, eline gitarını alır ve şarkılarını söyler, bir
yandan da videoya kaydeder. Bu videolar daha albüm çalışması bile yokken
fenomen haline gelir. Hatta her röportajında, Eskişehir’deki barlarda kendi
şarkılarının söylendiğini duyduğu an yaşadığı şaşkınlıktan söz eder.
HAYALLER HİÇ BİTMİYOR
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgkVd6bCW_o1hQQQLNoD5XGKZg-p2PV7mcMK92O2zutpOcXunN0gKPO1fYrIneCkxQaVP5I7ht3GVwD31GwBZPamzojIdy3UYVvTV30969NDyQajgSQ8FA9DPDQjoWCxlNE5oJRIN94A9xM/s320/halil_sezai2.gif)
16
Ağustos 1979’da Eskişehir’de doğan Halil Sezai, soyadını da kökenlerinin
uzandığı Bulgaristan’ın Paracık Köyü’nden alıyor. En kısa zamanda, kendi
deyimiyle, dünyanın en güzel 5 köyünden biri olan köyünü görmek istiyor. Aynı
zamanda da sıkı bir Eskişehirspor taraftarı… Eskiden babasıyla maçlara
gittiğini ama bir süredir takip edemediğini söylüyor.
Kendisini
hayat dolu biri olarak tanımlamasına en güzel şarkılarını mutsuzken yapıyor.
Aslında neşeliyken denemiş ama içinden hiçbir şey gelmediğini fark etmiş. Yaptığı,
Türkiye’deki karşılığıyla tam olarak arabesk müzik olmasa bile, Murat Meriç’in
deyimiyle, “gençliğin beklediği yeni ağlama duvarı” olarak anılacak uzunca bir
süre. “Derdi nedir bu sonbaharın /
Neden soldurur gülleri / Nerden bulur bu insanlar ben mutsuzken / Gülünecek
şeyleri...” dizeleriyle, isyanın, romantizmin ve kırık kalplerin sesi
olmaya devam edecek.
Nigar Özafacan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder