9 Ocak 2014 Perşembe

“HİÇBİR ŞEYİM YOK AKIP GİDEN SOKAKTAN BAŞKA KEŞKE YALNIZ BUNUN İÇİN SEVSEYDİM SENİ”



İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.
Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde kazanması zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.
Kuşlar toplanmış göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.



Cemal Süreyya’nın kaybettiği bir iddia sonucunda adındaki “y”lerden birini eksilttiğini biliyor muydunuz? Bostancı’daki Hatay Restoran’a ölümünden önce her gün gittiğini, paltosu ve çantasının hala duvarında asılı olduğunu, her ölüm yıldönümünde (9 Ocak) şiirleriyle anıldığını? Ya Kadıköy’de yaşadığı sokağa adının verildiğini? Aziz Nesin’in, Jean Paul Sartre ve Cemal Süreyya’yı dünyanın en küçük devletleri olarak nitelediğini? Çünkü ikisinin de bir devlet kadar birikimi olduğunu savunduğunu? Adressizlikten çok çektiğini, çünkü 4 kez evlenip, 29 faklı evde yaşadığını?..